İki Bayram Arası Düğün Olur mu Demeyin!!!!

Hepiniz duymuşsunuzdur eminim bu lafı. İki bayram arasinda evlenmek uğursuzluk getirir, günahtir gibi bir sürü şey söylenir bu konuyla ilgili....
Asla inanmayın!
Epey araştirdim bu sözün aslı astarı var mıdır diye.... Ve tamamen batıl inaç olduğunu gördüm.
Ben ki takıntı derecesinde çok dikkat ederim uğursuzluk getirdiğine inanılan şeylere fakat asağıdaki yazıyı okuduktan sonra hiçbir şüphem kalmadı ve hatta ben de "iki bayram arasinda" evlendim :)
Asağıdaki yazıyı ben de başka bir sitede okudum ve sizinle paylaşmak istedim.
Umarım iki bayram arasında evleneceklerin bu konudaki kuruntularına da bir cevap olur. :)

"İki bayram arası nikâh kıyılamayacağı ve düğün yapılamayacağı hakkında halk arasında yaygın olan itikad (inanç) bâtıldır. Çünkü Hazreti Aişe (R.A.) şu Hadis-i Şerifi bildirmiştir :
«Allah'ın Resulü, beni Şevval ayında nikâhladı ve Şevval ayında benimle gerdeğe girdi. Resûlüllah'ın kadınlarının hangisi, O´nun yanında benden daha nasipli olmuştur?» (Müslim, c. 4, s. 142).
Görülüyor ki, iki bayram arası nikâhın câiz olmadığı hakkındaki iddia, hem akla, hem de sünnete aykırı bir sözdür. Akla aykırıdır; çünkü» zamanların faziletçe üstün olanı varsa da, «uğursuz» sayılabilecek kısmı yoktur. Bu iddia, sünnete de aykırıdır. Zira Peygamberimiz (S.A.V.), Hz. Âişe'yi iki bayram arası, Şevval ayında nikahlamıştır. Bu nokta dikkate alındığı zaman, Şevval ayında nikâh ve düğün müstehap olmaktadır.
Tarihî kaynaklara göre bu bâtıl iddia şuradan ileri gelmiştir : «Cahiliyet devrinin bîr Şevval ayında» vebâ hastalığı çıkmıştı. Bu hastalık, pek çok kimsenin ölü-müne ve zarara uğramasına sebebiyet verdiğinden, hastalığın zuhur ettiği Şevval ayı, bundan sonra halk arasında uğursuz bir ay telâkki edilir oldu.»
Akla gelen ikinci bir husus da, Rafizîler'in ve Şiâ taifesinin, Hz. Âişe'ye düşmanlıkları sebebiyle, onun nikâhının yapıldığı Şevvali uğursuz bir ay gibi telâkki etmiş ve yaymış olma ihtimalidir.
Görüldüğü gibi, günümüzde de zaman zaman tekrarlanan : «İki bayram arasında nikâh kıyılmaz» inancı boştur, bâtıldır; dinimizle bir alâkası yoktur."
(Mehmed Emre, Emekli Müftü)

Sarımsaklı Peynirli Poğaça

Pazar günü evde yalnızdım ve tabiki hemen internetten tarif aramaya başladım. Sarımsağın herşeye çook yakıştığını düşündüğüm için bu tarifin önce adı sonra da görüntüsü cezbetti beni. Yapılışı da inanılmaz zevkliydi. Evde tek başıma oyalanırken kendimi evcilik oynayan küçük kızlar gibi hissettim :) Hayatımda ilk defa hamur açtım. O kadar da güzel oldu ki inanamazsınız. Şu kadar söyliyim "yok böyle bir poğaça". İtalyanlar'ın sarımsaklı ekmeğine de benziyor biraz, ama o peynirin içinde erimesi, maydanozun ve dereotunun tadı.... Özetle sarımsağın poğaçaya bu kadar yakışması beni mest etti. Kesinlikle ama kesinlikle deneyin kızlar. Yanında da domates ve çay. Bu lezzete kim karşı koyabilir ki :))

MALZEMELER:
1 su bardağı ılık süt
1 yumurta (sarısı üzerine sürülecek,akı hamura konacak)
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı şeker
100gr yumuşak tereyağı
1 paket instant maya
alabildiği kadar un

Arasına sürmek için:
50 gr yumuşak tereyağı

İç malzemesi:
istediğiniz bir çeşit peynir
1/2 demet ince kıyılmış maydanoz
2 diş ezilmiş sarımsak
1/2 demet ince kıyılmış dereotu

Yapılışı
•Ilık sütün içine mayayı ve şekeri koyup bir kenara alıyoruz.
•Yumurta akı ve yağı elimizle yoğurup sütlü karışımı, tuzu ve sırasıyla unu da ekleyip kulak memesi kıvamında bir hamur elde ediyoruz.
•Hamurun üzerini nemli bir bezle kapatıp mayalanmaya bırakıyoruz.
•Mayalanan hamuru iki eşit parçaya bölüp merdane ile açıyoruz.Ve üzerine tereyağ sürüp sonra da iç harcımızı yayıyoruz.
•Hamuru rulo şeklinde sarıp fotoğraftaki gibi dilimliyoruz.
•Diğer bezeyi de aynı şekilde hazırlıyoruz.
•Tepside de biraz mayalandıktan sonra üzerlerine yumurta sarısı sürüp susamla süslüyoruz.
•Önceden ısıtılmış 170-180 derece fırında içi pişene kadar pişiriyoruz.

Denemezseniz cok güzel bir lezzeti kaçırmış olacaksınız!!!!!!!!!
Afiyet Olsun....